14 Eylül 2011 Çarşamba

Su Testisi Mahkemede Onarıldı
Yazacaklarımın daima elle tutulur, gözle görülür olmasını beklemeyin. Değerlendirmeye aldığım, beğendiğim ya da beğenmediğim unsurların her zaman meta hali taşıması gerekmiyor. Onun için bu yazıyı okuyun derim.
Gazeteci demek kamuoyunu bilgilendirmek, olmuş ya da olacak olaylar hakkında halkı haberdar etmek demektir. Bir gazeteci haberini kamuoyuna sunarken genelde yorum yapmaktan kaçınır veya yaptığı yorumu çok iyi ölçer, tartar ki karşı tarafın vardığı sonuç farklı anlamlar yaratmasın.
Köşe yazarlığı da gazeteciliğin farklı bölümlerinden biridir. Muhabirlik, editörlük gibi… Bir gazeteci hangi bölümde olursa olsun, hangi unvanı alırsa alsın buna köşe yazarlığı da dahil fütursuzca bir tavırla kalemini oynatmamalı diye düşünüyorum. İnsaniyet ve vicdan dışına çıkmak gazeteciliğin temel ilkesi değildir ki her ağzımıza geleni söyleyelim…


İşte bu nedenle Hıncal Uluç, “Defne'nin ölümü tipik bir su testisi suyolunda kırıldı olayıdır" şeklinde ettiği cümle ile yaralı küçük bir kalp karşısında fütursuzca bir tavır sergilemiştir bana göre. O kalp bugün küçük olabilir ama ya yarın büyüdüğünde… Bence sembolik de olsa bu 20 bin TL’lik tazminat az bile diye düşünüyorum hele ki Hıncal Uluç’un 1 aylık maaşı bile etmezken. Çünkü o masum yavru yarın bu sorumsuzluğu aylarca üzerinden atamayabilir de.
Gazetecide olsanız biraz insaniyet ve vicdan sınırlarınızı zorlayın derim en azından dilin kemiği olması gerektiğini…http://twitter.com/#!/YaseminTopoglu  

1 yorum:

  1. kesinlikle katiliyorum.. Hincal'in yaptigi gazetecilik vs degil, sadece kendini one atmak.. Rezil oldugunu, insanlarin ondan nefret ettiginin farkinda degil...

    YanıtlaSil