FATİH ALTAYLI’YI YA ASACAĞIZ YA DA…

 

Günlerdir Habertürk Gazetesi’nin, kocası tarafından sırtından bıçaklanan kadının fotoğrafının buzlanmadan ana sayfada manşet olarak yer alması konuşuluyor. Fotoğrafın bu şekilde kullanılması üzerine Habertürk’ün Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı bütün şimşekleri üzerine çekti. Hatta kendi gazetesinin yazarları bile Altaylı’yı bu tutumundan dolayı tu- kaka ilan ettiler.

Yaklaşık 17 yıllık gazeteciyim. Mesleğe polis-adliye muhabiri olarak başladım ve işimi bu alanda uzmanlaşarak öğrendim. Eski bir polis-adliye muhabiri olarak ben de bu konuda birkaç kelam etme hakkını kendimde bulduğumu söylemek istiyorum.

Polis-adliye muhabirliğini Hürriyet Gazetesi’nde dolu, dolu tam 5 yıl yaptım. Bu 5 yıl içerisinde yaşadıklarımı anlatmaya dilim varmaz ve anlatmamışımdır. Çünkü anlatacaklarımı ne kimsenin yüreği dayanır ne de ben tekrar aklıma getirmek istememişimdir. Kadına şiddet ben 17 yıl önce mesleğe başladığımda da vardı, ben dünyaya gelmeden de ve hiçbir şey değişmemiş halde şimdide hala devam ediyor.

Öyle babalar gördüm ki kızının tüm kemiklerini kıran, karısının altına alarak paspas gibi çiğneyen hatta tecavüze uğraşıp, göğüs uçları kesilen ve öldürülen genç kızların soğuk yüzlerine şahit oldum morglarda. Ama hepsi de sadece gazetelerin 3. sayfa haberi olmaktan öteye gidemedi.

Şimdi Fatih Altaylı tepkileri üzerine çekeceğini bile bile belki rating uğruna belki de gerçekten yaraya parmak basma adına böyle bir fotoyu hiçbir müdahale yapmadan manşete taşıdı. Şimdi ise neymiş efendim çocukların psikolojisi bozulacakmış, böyle bir fotoğraf infial yaratırmış, mış da mış…

Altaylı’yı seversiniz ya da sevmezsiniz, ben de severim ya da sevmem ama konu sevgi meselesi değil. Konu bizden önce, bizimle ve bizden sonra da var olmaya devam edecek kadına şiddet konusu. Ne yazık ki biz millet olarak gözümüze sokulmadıkça kılını ya da kı..nı kıpırdatmayanlardanız. Şimdi biri çıktı ve işte alın, bakın, asıl mesele bu dedi. İyi ki de yaptı en azından var olan bir şiddet döngüsünü insanların gözüne sokmaya başarabildi. O zaman şimdi siz karar verin ya Fatih Altaylı’yı asacağız ya da…

Kıssadan hisse derseniz; tu-kaka yerine çevrenize bir göz atın ve olaylara kayıtsız kalmayın, belki de oturduğunuz apartmanda, sokakta, çalıştığınız iş yerinde kim bilir böyle bir şiddete maruz kalıpta sesini çıkartamayan kaç kadın vardır…